Читать онлайн «Süyinbay Aronulı»

Автор автор Анонимный

Süyinbay Aronulı

Medar-ı İftiharımız

Canseyit TÜYMEBAYEV

Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi

Kazakistan’ın ulu ozanı, Kazak halkının atışma sanatının ustası, şairlik ve sözlü edebiyatın efsanesi Süyinbay Aronulı’nın doğumunun 200. Yıldönümünün uluslararası boyutta kutlanması bizleri memnun etmektedir.

Ülkemizin Almatı ilinin Jambıl ilçesine bağlı olan Kulansaz yaylasında doğan ulu şair Süyinbay, küçük yaşlarında şiire ve söz sanatına ilgi duymuştu. Hayata fakir bir ailenin çocuğu olarak atılarak ve sosyal hayattaki zorlukları çekerek yaşayan ulu ozan, toplumsal problemleri her zaman dile getirmiştir. Eserlerinde bir yandan haksızlık yapan, adil olmayan bey ve töreleri eleştirirken, bir yandan da yaşadığı dönemdeki zorlukları yenebilmenin yeni yollarını halk nezdinde sunarak işlemiştir. Böylece o, atışmalar esnasında halkın yaşayış tarzını, sosyal adaletsizlikleri ele almıştır.

Süyinbay Aronulı’nın yaşadığı döneme kısaca göz atmak onun şiirlerinde işlediği konular üzerinde daha doğru değerlendirmeler yapmamızı sağlayacaktır. Ulu ozan, atışma sanatı alanında tanınarak şiirlerindeki mahareti ile dönemindeki bir çok ünlü şairin üstesinden gelebilmiştir. Bu anlamda genel olarak Türk dünyasındaki, özel olarak ise Kazak ve Türk halklarındaki kültür ve sanat dünyasında “atışma” ecdadlarımızdan kalan değerli ve korunması gereken ortak bir mirastır. Atışma geleneği bugün de ülkemizde canlı ve fonksiyonel biçimde yaşatılmaktadır. Atışma üç ana sanatı ihtiva etmektedir: şiirin irticalen söylenmesi, çalgının çalınması ve şiirin motifine göre müziğin ayarlanması. Bu özellikleriyle ozanlar Anadolu’daki Türk âşıklarına benzerler. Türkiye’de “Âşık Tarzı” olarak tanımlanan gelenek, Kazakistan’da “Jıraulık ve Akınlık Geleneği” olarak adlandırılmıştır.

Görüldüğü gibi, kültür, sanat ve edebiyatta da halklarımız arasındaki benzerlikler, birbirlerimizin aynı kökten geldiğimizin göstergesidir. Bu anlamda kültürümüzün ve sanatımızın tarihini daha iyi irdelememiz ve daha genişçe tanıtmamız gerekir. Manevi ve kültürel zenginliklerimizi sadece birbirimize değil, dünya toplumuna da tanıtmalıyız. Bu açıdan, başta Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY olmak üzere, uluslararası kuruluşlara, ülkelerimizin akademisyenlerine ve devlet adamlarına çok büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.

Süyinbay Aronulı gibi medar-ı iftiharlarımız, kardeş ülkelerimizin ortak değerleridir. Dolayısıyla bu değer ve dinamiklerimizi daha geniş kitleye taşımamız, yeni nesillerimize tanıtmamız gerektiğini yine vurgulamak isterim.

Bu vesileyle, Süyinbay Aronulı’nn doğumunun 200. Yıldönümüne ithaf edilen eserin ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki kardeşliğin pekişmesine katkı sağlayacağına inancımın tam olduğunu ifade ediyor, kitabı hazırlayanlara en içten duygularımla teşekkür ediyorum.

Doruk

Düsen KASEİNOV

TÜRKSOY Genel Sekreteri

Yeryüzü dağlarsız düşünülemez. İnsan, dağlar sayesinde gökyüzüyle yarışırcasına hayat sürdürmektedir. Özellikle, yaratılışını Tanrı dağlarıyla bağdaştıran tüm Türk halkları doruklardaki insan olmanın hayaliyle yaşamaktadırlar.